Monday 27 July 2015

BİRA ATÖLYESİ KISA TARİHİ


‘İlk Adım’ı attığımızdan beri bu blogda 41 farklı yazı yayınlamışım. 2012 Ekim ayında başlayan hikayede bir soluk almak ve özet geçmek yararlı olur sanırım.

Bu blog bu topraklardan doğan, insanlık tarihinin en eski ve özel içkisi Bira’yı bir kültür olarak paylaşmak, kendi kişisel deneyim ve tadımlarımızı tarihe not olarak düşmek için var.

Şunu unutmamak gerekli ki; Bu site amatörce ve hobi amaçlı olarak sürdürülen çalışmaların paylaşıldığı bir ortam. Kişisel görüş ve değerlendirmeleri içermekte ve herhangi bir özendirici faaliyet, reklam ve tanıtım içermemektedir. Bu siteye girişi yapmış kişiler alkolün zararlarını biliyor ve kabul etmiş sayılırlar.

Ne güzel ki site paylaşımlar ile adım adım gelişti, önce evde yaptığımız biraların hikayelerini paylaşıyordum, ardından butik bira tadımlarını yazmaya başladım, yurtdışı ziyaretlerini mini bira turlarına dönüştürüp kaleme almak ve burada yayınlamak farklı bir yol açtı bloğa. Gördüm ki bizim gibi bira yapan, bizim gibi tadım yapan, tur yazılarını çıktı alıp mekan mekan gezen dostlar oluştu ve sayıları artıyor. Ne mutlu...

Yaklaşık 5 yıl önce Butik Bira sevdasına tutulup bu yola çıktığımdan beri belirli kilometre taşları geçirdim;
Yüzlerce bira tadımı ve notlandırmalar, Mehmet Bey’den alınan Bira Tadım Eğitimi, Üç kafadar ilk ev biramızı 2012 yılında yapmamız (Türkiye’de o zaman yapan gerçekten azdı.), Bira Atölyesi bloğunu kurmam, biraya dair blog tutan dostlarla tanışma (Bira Sevdası, Beerader, Keyif Adamı, Evren, Beerasmus, Bierthoven) ve özel tadım akşamları, Borefts Festivali (Necati’ye teşekkürlerimle), Cantillon Biraevi ziyareti, TUBİKOK üyesi olmam, B;ra dergisinde Brugge Bira Turu yazımın yayınlanması, Bira turu yazıları, Butik Bira Tadım Aktiviteleri (ve onlarca hiç tanımadığımız kişi ile birlikte bira tatma, keyfi ve bilgiyi paylaşma şansı), Teoman Bey’e Masal isimli biramızı tattırmam vb. belki onlarca önemli aşama.

Tutku hayatta elde edilen güzel şeylerin anahtarı. Umarım bu kültüre olan tutkum devam eder ve 4 sene önce kendime koyduğum hedef doğrultusunda ilerlemeyi sürdürürüm.

Bu vesile ile destek veren herkese ve tabi ki özellikle de eşim’e sonsuz teşekkürler.

3 yıla neler sığmış kısaca bakalım (tabi bunlar kaleme alabildiklerimiz. Bir bu kadar da alamadıklarmız var ki mazur görün.. :)  

Tadım ve Bira Turu Yazılarının listeleri biraz aşağıda..sonuna kadar okumanızı öneririm..

Bu arada intagram ve twitter hesapları da oldukça aktif. :) 
@BiraAtolyesi (Instagram)
@BiraAtolyesi  (Twitter)

EV BİRALARIMIZIN HİKAYELERİ;

Bu güne kadar 16 bira yaptık. Hepsi başarılı değildi elbette ama hepsinin hikayesi farklıydı..

1.      Bu işe nasıl mı başladık? Hasat 1
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2012/11/ilk-bira-ilk-tadm-bira-atolyesi-hasat-1.html 

 
 İlk Biramız

2.      İlk biramızın açılışı ve videosunu bu yazı ile paylaşmıştık; 
     http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2012/11/ilk-bira-ilk-tadm-bira-atolyesi-hasat-1.html   

3.      İlk Kit biralarımız Belçika Tripel ve Buğday birası türündeydi;
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2012/11/bira-atolyesi-hasat-k-1-belgian-tripel.html
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2012/11/yeni-biralarmz-siselendi-hasat-k-1-ve-k.html 

4.      Aynı günde 2 bira üretecek kapasitede olduğumuz zamanlar; İlk Stout Kiti (Irish Stout) ve Saaz Blonde (Kendi reçetemiz);
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2012/12/atolye-calsyor-yeni-biralarmz-yola-ckt.html 

5.      Irish Stout.. İstanbul’a dair ilk etiket tasarmı!
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2012/12/soguk-ve-beyaz-ks-gecelerinin-siyah-ve.html 

6.      Saaz Blonde; Yine istanbul’a ait etiket tasarımı, kendi reçetemiz ile yaptığımız, kendi etiketini taşıyan ve en başarılı biralarımızdan biri.
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2012/12/hasat-no2-saaz-blonde.html 


 Saaz Blonde ve Irish Stout ile ilk İstanbul temalı logolar başlıyor..

 7.      Yerebatan sarnıcı, Ters Medusa ve ilk IPA türü biramız;
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/01/hasat-k4-ipa-indian-pale-ale.html 

 Bira Atölyesi - IPA

8.      Bu toprakların ürünü fındık, bu toprakların Kültürü Bira ile buluşuyor. Nut Brown Ale http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/01/bu-topragn-sesi-nut-brown-ale.html 

9.  Simsiyah bir bira yaptık, kendi reçetemiz ile; ZİFT! Bu bira ile artık isimler de Türkçeleşiyor.. Önemli... 
 http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/02/zift.html 

 

Zift tadım notları; Kokuda; Katran, petrol, kahve, yanık malt, Tadımda; aşırı kavrulmuş kahve, kavrulmuş/yanmış malt :)

10.  10.biramıza başka isim veremezdik herhalde; 10
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/03/10-numara-bira.html 

11.  Şişesini saklayamadığımız tek biramız; MÜLAYİM. Adından olsa gerek patlıyordu. Kemal Sunal’a adadık.. :)
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/07/bombac-mulayim.html 

 Mülayim... Patlıyordu.. :)

12.  Etiketi ile, hikayesi ile tadı ile özel; MÜHENDİS.. Hala en çok okunan yazılardan;
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/04/muhendis-hayal-etmeyi-surdurenlere-bir.html 

 

Hem en güzel biralarmızdan biriydi hem de en çok okunan yazılarımızdan..

13.  Bir biranın adın neden mi MUAMMA konur?
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2014/01/muamma.html
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2014/02/atolyemizin-12-birasi-muamma.html 

14.  MÜHENDİS çok başarılı olunca daha iyisini ve yüksek alkollüsünü yapalım dedik;
YÜKSEK MÜHENDİS
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2014/06/yuksek-muhendis.html 



Kendi reçetemizle oluşturduğumuz en iyi biralarmızdan biriydi..Mühendis etiketinde Hazerfen Ahmet Çelebi vardı Yüksek Mühendis için de Vecihi Hürkuş'u kullandık ve biramızı ona adadık.

15.  KÜFE’lik etmesi için yaptık ama alkolü biraz az oldu;
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2014/09/kufe.html 

16.  ZİFT çok sertti, içilmesi bile zordu, daha sertini yapalım dedik; ZİFT’in PEK’i ;
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2015/01/ziftin-peki.html 

17.  Son biramız MASAL. Ustalık eserimiz...








 Emekle yoğrulan 3 yılı geride bıraktık. Bazen güzel, bazen kötü biralar yaptık ama hep keyif aldık..


TADIM YAZILARI


1- BİRA ATÖLYESİ BİRALARI TADIMI:
 
 İlk üretim biralarımızı topluca tattığımız tadım yazısı;
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/01/emegimizi-yudumlamak-bira-atolyesi.html

2- TUBİKOK - EL YAPIMI BİRA TADIM GÜNÜ: 
İlk dışarıdan katılımlı tadım aktivitemizi ev biracıları olarak yaptık. TÜBİKOK aktivitesi olarak hayata geçirdik;

3- BUTİK BİRA TADIM ATÖLYESİ ETKİNLİKLERİ: 
BiraSevdası ve KeyifAdamı ile gerçekleştirdiğimiz, Butik Bira Kültürüne dair tadımların ilki. Bu tadımlar farklı türde biraların özel tadım bardaklarında tadıldığı, Butik bira kültürüne dair sunumun gerçekleştirildiği bir aktivite. Şu ana kadar 4 tadım gerçekleştirdik ve tüm katılanlardan mutluluk verici geri bildirimler aldık.. Devamı gelecek.http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2015/03/bira-tadim-atolyesi.html



 Butik Bira Tadım Aktivitelerimiz Eylül Ayı ile tekrar devam edecek. ilgilenen dostlar biraatolyesi@gmail.com adresine mail atabilirler.


4- BİRA TADIM AKŞAMLARI - 7. Bölüm 
Kendi aramızda yaptığımız ve çok çok özel biralar içilen Tadım gecelerini de paylaşalım istedim;




5- TRAPPİST TADIM GECESİ
Sadece TRAPPİST biralarına ayrılmış çok özel bir tadım gecesi;

Harika bir geceydi. Tematik tadım geceleri sürecek..


BİRA TURLARI

1-      CANTILLON BİRAEVİ
Sitede yayınlanan ilk tur yazısı özel bir bira-evi içindi; 

Şarapseverler  için Bira..

2-      BELÇİKA BİRA TURU;
Giriş
BRUGGE (2 Bölüm)
-        http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/11/belcika-bira-turu-brugge-struise-ve-t.html

Brugge Turu kısa versiyon olarak B;ra dergisinde de yayınlanmıştı.. 
(Tabletlere uygulama olarak indirilebiliyor.)
BRÜKSEL (3 Bölüm)

4-      VİYANA BİRA TURU

5-      MÜNİH BİRA TURU (Kısa)

6-      ALP DAĞLARINDA BİRA TURU


 





7-      STUTTGART BİRA TURU
http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2015/07/stuttgart-bira-turu.html



Yazının bu kısmına kadar gelen dostlara özel teşekkür!
Yeni yazılar yolda.. Aşağıda görüleceği üzere ekip çalışıyor.. :)
Yakında görüşmek üzere..




Butik bira bir kültürdür.. Edinmek lazım..
Bira Atölyesi.

Devamı için

Saturday 4 July 2015

Stuttgart Bİra Turu

Butik Bira aşkı ile Avrupa şehirlerini gezdiğim tur yazılarında yeni durak Stuttgart. İş gezisi, tatil, nasıl olursa olsun ülke sınırlarını aştığım her yolculuğa butik biraya dair notlar ve noktalar sığdırma çabam çerçevesinde Stuttgart’ta nereleri ziyaret edip neler içtiğimi kısaca özetlemek isterim sevgili butik bira aşkı ile internetin engin denizlerinde okuyacak birşeyler arayan dost.. :)

Bu yazıdaki hemen tüm adresler @Bierthoven ‘ın  (twitter ve Instagram) önerileri doğrultusunda oluşturuldu. Bir şehre giderken orada yaşayan bir arkadaşınızın vereceği öneriler en değerlileri. Bloglar, internetin karman çorman ve doğruluğundan her zaman şüphe edilesi bilgilerinin yanında net ve soru işareti bırakmayan tavsiyeler çok önemli. Doğan'a borç bildiğim teşekkürü yazı başlarken edeyim;  Detaylı bilgilendirme ve yol göstericilik için çok teşekkürler. Bu ziyarette görüşemedik, bir sonrakinde umarım beraber kadeh kaldırırız.

Stuttgart merkezde tüm mekanlar ana tren istasyonuna yürüme mesafesinde ve birbirlerine çok yakınlar. Birinden memnun kalmazsanız diğerine geçiş çok kolay

5 gün boyunca sadece pazar tam güne, onun dışında hep akşam 20:00 – 02:00 saatleri arasına sıkıştığım bir turdu. Kritik noktaların ziyaret edildiği bir tur olduğunu söyleyebilirim.

Her yerin kapalı olduğu bir Pazar gününde şehrin alış-veriş caddesinin orta noktasındaki (Schlossplatz) parka karşı buğday biramızı içerek kontağı açtık.

Biradan, devamlı konsantre bir şekilde tadım yaparak keyif almak pek mümkün değil. Keyifle içilen, hafızada yer bırakan en güzel biralarda etken her zaman içilen ortam, o anki atmosfer ve sizin psikolojik durumunuz oluyor.

Güzel bir pazar gününde sıcak havada çimlere uzanmış kalabalığı, yoldan geçen insanları seyrederek muhabbetle içilen ve damakta maya, turunçgil tınıları ve dolgun tatlar bırakan bir buğday birasının keyfi tabi ki başka.



Stuttgart için mekan ziyaret planım aşağıdaki şekildeydi;

 Stuttgart Merkez - Bira Tadım Rotası

İlk günkü hedef rotada ana tren istasyonuna en uzak olan mekan Billardsaal’dı. İçeri göz atabilmeme rağmen sadece özel bir okuma etkinliği için açık olduğunu öğrenerek mekandan ayrılmak zorunda kaldım. Dolabındaki butik biralar ve ortalamanın çok üstünde viski listesi ile 5 gün boyunca vakit geçireceğim mekanı bulmuştum sanırım. 

Vakit kaybetmemek ve günü boş geçirmemek adına hemen ikinci önemli mekana doğru yürüyüşe geçtim;

Schlesinger Int.: Bu mekan ana turistik ve yerel kalabalıktan uzak bir lokasyonda, sessiz (yol üstü olmasına rağmen), sakin ağaçlar arasında rahat bir yer. Bira özelinde Doğan’ın (@bierthoven) ilettiğine göre her hafta yeniledikleri bir dolapları var. Benim ziyaretimde yandaki biralar mevcuttu. Alman buğday biraları dışında çeşit çok geniş değil. Buna da şükür.. Artık biraz bira tadımı zamanı.







 


HOPFENSTOPFER – Incredible Pale Ale: Bulanık kızıl-bronz renkte. Köpük yumurta kabuğu/kırık beyaz, çok kalıcı değil. Koku narenciye bombası, greyfurt önde. Damakta ise ipa acılığının vuruşu çok net. Tatlı narenciye tatlarını hemen şerbetçiotu acılığı kapatıyor, damakta oldukça kalıcı ancak çok kompleks değil. Bira Atölyesi -MASAL'a yakın bir bira.. :) (çaktırmadan kendi birasını övdü..)











SCHLOSS BRAUREI – Baronator: Bock türü olan bu bira bardakta koyu kırmızı-kahve, siyaha yakın. Köpük hemen söndü. Burunda tatlı tınılar ile kavrulmuş malt, derinden kırımızı kuru meyveler. Gövde beklediğimden düşük, burunda da tatlı ve yumuşak.. Damakta gövdesi düşük, kavrulmuş malt ve koyu şekerimsi tatlar dışında çok derin değil. %7,9 olan alkolü iyi saklıyor. Bir önceki sert bira tadımı etkilemiş olabilir ama çok öne çıkan bir yönü yok.








5 gün içerisinde bir kez daha uğradığım bu mekanda içtiğim diğer biralar;




Stuttgart'da königstrasse üzerinde tam orta noktada parka köşeden bakan müze kıvamında dışarıda masaları olan bir kafe var (Merdivenlerin hemen sağında). Viski menüsü oldukça geniş. İskoç ada viskilerinin değişik versiyonlarına, amerikan burbonların farklı üreticilerden örneklerine uygun fiyatla ulaşmak mümkün benim tercihim Ardbeg – Coryvracken oldu. Sunumda yandaki şekilde gerçekleşti.






Viski tadımından sonra karınımızı doyurmak için yerel yemekler de sunan ve kendi birasını üreten Barauhaus Calwer-Eck'e geçtik. Merkezde ana alış-veriş caddesine çok yakın bu mekan özellikle akşam yemekleri için tercih edilebilir. Bu esnada tüm biralarını da tatma şansına sahip olabilirsiniz. 2 kere ziyaret ettiğim bu mekanda bulunan tüm biraları içtim. Öne çıkan 2-3 tanesini yorumlamak gerekirse;














Calwer-eck Braü Saison olarak sipariş ettiğimiz Maibock Bier;
Bardakta koyu sarı, portakal renginde, köpük beyaz ve yoğun, kremamsı ancak hızlı sönüyor. Köpük bardağı sarıyor. Koku çiçeksi, tatlı, biraz da buruk şerbetçiotu kokusu. Tadım yumuşak, tatlı, bitirişte hafif şerbetçiotu tınıları hissediliyor ancak çok kalıcı değil. Benmile birlikte bu birayı tadanlar tatlılıktan rahatsız oldu. Birada lagere özgü burukluk ve gazlılığa alışkın damaklar için zor, kendini değişik birlar içmeye adamış kişiler için ise kolay içimli, ortalamanın üstünde bir bira. 





Biranın yemekle uyumu çok müthiş değildi. Soslu biberli ızgara et ile Red Ale, Porter gibi karakteristik bira tülrleri daha iyi sonuç verecektir.

Ahşap Fıçı Tanklar / Calwer-Eck Brauhaus

Calwer-eck Pilsner: Bulanık sarı beyaz hızlı sönen köpük.. Koku malt, mayşe, otsu, çiçeksi şerbetçiotu tınıları da var. Tadım yoğun, orta gövdeli, malt ve şerbetçiotu. Şerbetçiotu acılığı orta kalıcılıkta.. Güzel bir butik pilsner.

Calwer-eck Helles Heffeweizen: Bulanık koyu portakal, hızlı sönen beyaz köpük.. Koku maya, malt, Islak ekmek. Çok öne çıkan bir koku ve kompleksite yok.. Damak gövdeli, mayşe, malt, hafif limoni narenciye tatları. Ortalama bir buğday birası..


Stuttgart da bira içmek için uğramanız gerekli bir diğer mekan Brauhaus Schönbuch. Bu bira-evi de kendi biralarını üretiyor. Yeri çok merkezi, hem içerde hem dışarda çok geniş, havadar oturma alanları mevcut. Hem gün içi bir şeyler atıştırma hem de akşam otele dönerken bir iki bira içmek için ideal. Alman biralarında çok özel ve uçlarda tatlar beklemek çok mümkün olmuyor. Bu bira-evinde de tattığım biralar bu kuralı değiştirmedi. En beğendiğim bira şişede sunulan Pale Ale oldu. Bunun yanında tadım servisini yaptıkları bardakları o kadar beğendim ki (Brewdog – Teku bardağına çok benziyor) 2 tane aldım.




Geçelim tadıma;

Tadım Servisi, bardaklar ve biraların görünüşü çok iyi.

Pils; Sapsarı parlayan düşük gazlılıkta bir görüntü, köpük bardağı sarıyor. Çok kalıcı değil, yarım parmak. Koku malt, şerbetçiotu ancak büyük litrelerde üretilen pilslerden ferahlık olarak koku ayrılıyor, taze mayşe kokuları var. Tadım ise görüntü kadar vurucu değil, yumuşak orta seviye şerbetçiotu burukluğu ve acılığı olan bir pilsner.

Naturtrüb; Bulanık sarı renkli beyaz köpüklü. Köpük kremamsı ve bardağın duvarlarında kalın çeperler oluşturuyor. Koku maya, malt ve ekmeksilik. Narenciye kokuları da oldukça belirgin. Damakta dolgun, tüm ağzı kaplıyor, orta gövdeli malt, maya ağırlıklı bir bira.

Heffeweizen - Hell; Yine bardakta bulanık sarı beyaz yarım parmak ancak bardağı saran köpüklü. Naturtrüb e göre biraz daha baharatlı, otsu bir kokusu var. Standart narenciye ağırlıklı bir buğday değil. Damak bekletimin altında, düz, derin değil, kalıcılık düşük. 

Heffeweizen - Dunkel; Koyu kahve-kızıl, maun renkli bir bira.. Köpük tatminkâr ve yumurta kabuğu, açık kahverengi.. Koku kavrulmuş arpa, malt, çok derinden kuru kırımızı meyve tınıları geliyor, tadım ise yine ne yazık ki çok derin değil, kalıcılık az. Kavrulmuş malt çok hafif sulu alkol dışında öne çıkan baskın bir damak yok. 

4 bira da kolay içimli, damakta vurucu olmayan ancak ferah, az-orta kalıcılıkta Alman biraları. Butik bir üreticiye has deneysel bira tatları yok..

Pale Ale; Açık kızıl saydam çekiçi bir renk ve 2 parmak kremamsı yoğun köpük. Koku Pale ale özelliğinde şerbetçiotu tınılarını direkt olarak öne çıkarıyor. Çam, acılık, reçine, acı bal kokuda hakim. Damak atak olarak sert olmasına rağmen Şaşırtıcı derecede düz ve kalıcılıklık damaktaki acılık dışında düşük. Damak kokunun çok gerisinde, beklenti yüksekti halbuki. Isındıkça damakta şerbetçiotu tınıları aromalar yükseliyor.. 








Bazı mekanları birkaç kez izyaret ettim. Nedeni Billarsaal’ın aşağıdaki resmidir!. Şunu belirteyim çarşamba ve Perşembe günleri de kapalıydı! Her gün bir umutla gidip ‘kapı-duvar’ ile karşılaşmak çok sinir bozucuydu.


Arada yemeklerde pils içmeyi de ihmal etmedim tabi ki.



Türkiye’ye benimle birlikte giriş yapan biralar gelende Britanya ağırlıklı. Bunların tadımlarına instagram ve twitter hesaplarımda (@biraatolyesi) yer vermeye çalışacağım. Coal Ila 12 ve NIKKA Whisky From The Barrel de benimle birlikte yurda giriş yapan damıtılmış zevklerdi.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Devamı için