
Bu blogda hep üzerinde durulduğu
üzere Butik Bira bir kültür ve bira asla sadece sarı, gazlı bir içecek değil.
Bira, tarihi ekmek ile eş tutulan, çıkışı Mezopotamya ve Mısır’a kadar dayanan ve son
keşifler ile Göbekli Tepe’ye kadar uzanan tarihi bir miras. Bu yüzden bu
aktivitenin amacı tarihi, kültürü paylaşmak.
Öncelikle aktivitenin duyusu
yapılır yapılmaz ilgi gösteren herkese çok teşekkürler. Aynı akşam belirlenmiş
olan kontenjanı dolduran ve aşan bir talep ile karşılaştık. Talep
sırasına göre de tadım ekibini belirledik. Şunu da hatırlatalım ki form hala açık
ve bundan sonraki tadımlar için duyuru ilk bu formu dolduran kişilere bildirilecek. Formu
doldurmak için aşağıdaki linki tıklamanız yeterli;

Öncelikle ‘biz günlük hayatta ne
tüketiyoruz?’u hatırlamak ve anlamak adına Türkiye Üretimi bir Pilsner ile
başladık, ardından aromatik bir lager tadılarak aynı türde ne kadar farklı
biraların üretilebileceğini görerek butik bira kültürün atardamarı olan Ale
türü biralara geçiş yaptık.
Ale türü ilk biramız son dönemde
alman biralarının ülkemize ithal edilmesi ile yeni bir anlam ve derinlik
kazanan Buğday birası oldu.
Sonraki adımda biranın bence
dünya başkenti Belçika’ya geçerek iki farklı Belçika Ale’i tadıldı. Farklı
ülkelerin bira üretiminde izledikleri yolların nasıl farklı ürünler ortaya
çıkardığını görmek ilginç oldu katılımcılar açısından.
Artık damaklar yorulmaya, tatlar
karışmaya başladığında sert bir tür ve ülke değişimi ile Stout türüne ve bu
türün en ünlü birasının tadımına geçtik.
Kapanışı ise dil ve damakta
bırakacağı acı-aromatik sert tınıların bilinci ile bir Indıa Pale Ale ile
gerçekleştirdik. İngilizlerin icadı, biranın gemiler ile Hindistan’a sevk
edilmesi sayesinde ortaya çıkmış bu birayı, bir Amerikan bira-evi yorumu ile
tatmak gerçekten güzeldi.
Tadımda geçen koku ve tat sınıflandırmaları ise katılımcıların ne kadar geniş bir yelpazede olduğunu ortaya koyuyordu;
Koku için bazı betimlemeleri listelersek; Vernik, malt, limon, narenciye, maya, ekmeksi, baharat, kavrulmuş arpa, kahve tütsü, mango, çam yaprakları, zambak, portakal..
Tadım için ise acı, şerbetçiotu, kavrılmumuş malt, narenciye, ekmeksi, tatlı-ekşi, muz, limon, talı, metalik, patlamış mısır, odunsu, turunçgil, kahve gibi çok geniş yelpazede tınılar tadımcılar tarafından hissedildi ve dile getirildi.
Koku için bazı betimlemeleri listelersek; Vernik, malt, limon, narenciye, maya, ekmeksi, baharat, kavrulmuş arpa, kahve tütsü, mango, çam yaprakları, zambak, portakal..
Tadım için ise acı, şerbetçiotu, kavrılmumuş malt, narenciye, ekmeksi, tatlı-ekşi, muz, limon, talı, metalik, patlamış mısır, odunsu, turunçgil, kahve gibi çok geniş yelpazede tınılar tadımcılar tarafından hissedildi ve dile getirildi.
Gecenin sonunda ise listede ve
ülkemizde bulunmayan sürpriz özel bir bira da tadıldı. Trappist ACHEL
günün sonunda herkesi o ana kadar içtikleri biralardan çok daha
farklı tatlara ve diyarlara götürdü.
Tüm katılımcıların olumlu geri
bildirimleri ve tadımdan artan biraların bir parti havasında içilmesi ile sonlanan
aktivitemizin devamı gelecek.
Bu günü bir de KeyifAdamı'nın kaleminden okumak için;
http://keyifadami.net/post/113421302676/beertasting1
Öncelikle katılan tüm dostlara (ki bu tadım için Atalya'dan gelen misafirimiz dahi vardı ve özel bir teşekkürü hak ediyor) çok teşekkürler. Yorumları ve yönlendirmeleri, tek taraflı, sadece sunum yapılan bir aktivite olmasının önüne geçti. Herkesin katkı verdiği ve bilgisini paylaştığı bir ortam oluştu. Ortamın sıcaklığı katılan kişilerin pozitif enerjisi ve katkıları ile sağlandı ki bu da yukarıdaki resime çok net yansımış durumda..
Bunun yanında ilgi gösteren 'beğenen' herkese ve ev sahibimiz Corinne Hotel’e teşekkürlerimizle.
0 yorum:
Post a Comment