Her
türlü aktivitemin bir alt ajandası olarak Bira’ya ve Bira Kültürü’ne dair bir
şeyler yapma hevesim her tatil organizasyonunu da bir tura dönüştürmeme neden
oluyor. Giriş yazısını ‘Münih’te 2 saat..Biervana ve Weisses Brauhaus’ olarak paylaştığım turun ikinci bölümünde
asıl mekanımız olan alp dağlarının eteklerinde AllGau bölgesinde, bulduğumuz
buğday birasını içmenin peşinde olacağız. Aile ile çıkılan ilk bira turunun sonucu
olarak peşinde olacağımız ikinci güzellik ise çocuklar olacak.
6 yetişkin, 2 çocuk, 2 araba ve tek ev’den oluşan plan doğrultusunda ‘şehirden indim
köye, niyet ettim Alp dağlarında kaymaya’ tatilimiz Münih ile keyifli
başlamıştı.
Dostlarla
yapılan her şey keyifli. Tatil grubu sağlam, Biraya ilgili...
Bu
tur kapsamındaki ilk buğday biramı alış-veriş arasında oturduğumuz bir italyan
restoranında tattım.. Yemek olarak standart italyan pizzası. Buğday birası ekmeksiliği ve dunkel'e özgü hafif kavrulmuş malt tınıları ile pizzanın uyumu orta-iyi..
70cl Bourbon viskinin 7 euro olduğu memlekette Bira’nın peşindeyiz.. Biraz destek lütfen.. :) Şunu da belirteyim ki kesinlikle içilmeyecek kadar kötü bir viski değil. Burbonun tatlı tınıları kolay içimli olmasını sağlıyor.
Asıl tatil ikinci gün başladı, yandaki resim kendini anlatıyor sanırım. Böyle bir manzaraya karşı içilen bir biranın keyfi gerçekten inanılmaz, biranın kalitesi çok önemli olmasa da tadım notları tutmayı yine de ihmal etmedik;
ALLGAUER DunkelWeizen: Renk koyu portakal-bronz, köpük başta iki parmak ancak kalıcılığını koruyamıyor. Maya ve ekmeksi aromalar kokuda baskın, ardından otsu ve arkadan narenciye aromaları geliyor. Tadım çok kompleks değil, damakta kalıcılık az. Hafif kavruk malt, ekmeksi tatlar ve baharatlı bir bitiriş.
Tatilimizin neşe kaynağı çocukları, onların olmadığı bir resimde özetlemek gerekirse. Ya onlar içecek, ya biz, huzuru bulmak için ortası yok. :) 2 ve 4 yaşlarındaki 2 cimcimenin tatile kattığı renk inanaılmaz..
İşte turun neşe kaynağı, yönlendiricisi ve karar vericisi iki güzellik. Onlar ne derse o olur.
3 çocuk oturuyoruz yine bir yerlerde.. Yahu hadi anneleri yemek almaya gitti, babaları nerde bunların?
Üçüncü gün, ikinci dağ, yine harika manzara yine bira. Geçelim tadım notlarına;
ALLGAUER Urbayrich Dunkel: Biramız koyu bir lager. Renk bordo ve saydam, köpük ise kremamsı, yumurta kabuğu renginde ve devasa. Koku ve damak çok derin aroma ve tatlar sunmuyor. Genel itibari ile kavrulmuş malt önde. İçimi yumuşak ve kolay kompleks olmayan bir bira. Manzara, %5.3 alkol oranı ve kolay içimliliği ile yine de keyif verebilir. Karada tercih etmem herhalde.. :)
Alp Dağları, Alman Birası ve Sosis... Başka ihsan istemez...
Bulduğumuz yerde sarıldık sana eyyy buğday birası, güneşe karşı, dağa karşı.
Önce şehirden bazı kareler;
Şehirde ağaç oyma işçiliğinin önemli olduğunu anlamak için kitap okumaya gerek yok sanırım. :)
Ekip yorgun ama keyifli.
Biralar renk ve duruş açısından çok şey vaat etmiyor.
Bakalım tadım notları nasıl..
Mekanda musluktan içebileceğiniz 3 farklı bira mevcut
Oberstdorferweiss:
Bulanık
koyu portakal renginde. Bir koyu buğday birası (Dunkelweizen) kadar koyu. Köpük çok kalıcı olmadı.
Koku narenciye, muz, portakal, maya ve malt kokuları baskın. İçimde gazlılık
düşük, yumuşak bir içimi var ancak damak güçlü değil. Taze kolay içimli bir
buğday..
Dunkelweizen:
Weisse'a
göre bir ton koyu renkte, yine bulanık, gazsız, köpüksüz. Kokuda hafif
alkol, kavrulmuş malt, maya. Tadım düz, buğday bira tınıları, maya ve hafif
ekmeksilik. Yine kolay içimli bir bira, kompleks değil..
Helles;
Sarı,
hafif bulanık, gazsız ve beyaz köpüklü. Tadım limoni, biraz daha ferah onun
dışında çok derin değil. Tadım dilde ve damakta silik, malt bile geride,
limoni viskozitesi düşük sulu gibi bir bira. Ağır yemeklerle rahatlatıcı bir
içim için değerlendirilebilir ancak butik bir biradan beklediğimizi
bulamıyoruz.
Bira Atölyesi altlığıile tadımlara devam...
Dostlarla her şey güzel.. Bira turu ayrı güzel.. :)
Son dakikalara girilirken dolaptaki stokları hızlıca tüketmek gerekliydi, son akşam içilen bazı biralar; Paulaner Salvator ve Paulaner Dunkel-Weizen. Renk ve köpük güzel birada nasıl da hemen kendini belli ediyor değil mi?
Bu resimdeki bardak ve özel butik biralar bir bavul ile yurda giriş yapmış olup bir kısmının tadım notlarını bekli de blogdaki diğer yazılarda okudunuz. Okumadıysanız diğer yazılara bir göz atmanızda fayda var.
Bira-sever dostlar ile çıkılan bir tatile serpiştirilmiş bir tur yazısı oldu. Belki bira aşkı ile kendimizi yollara vurduğumuz kısa turlar düzenleriz yakında. İlginizi çeker mi?
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere..
Elinize ayağınıza sağlık. Wurst'lu, Salvator'lu ve karlı bir gezi olmuş. Tam Alman işi. Sizin yazınızdan sonra o Bourbon'u aldım. Gerçekten beklentimin çok üzerinde çıktı. Çok viski içtiğim söylenemez ama bu belki de fiyat/performans açısından en önde giden viskilerden olabilir. (Sonuçta 7 euro :D). Bu arada muhtemelen biliyorsunuzdur ama Almanya'da içki alışverişi için Lidl yerine Edeka ya da Rewe'yi tercih ederseniz daha çok çeşit bulursunuz. Yazılarınızın sıklaşması dileğiyle, afiyet olsun.
ReplyDeleteErdem Bey,
DeleteYorumunuz için teşekkürler. Bir tatili bira tutkusu ile birleştirdiğim bir yazıydı, beğenmenize sevindim.
Viski-sever biri olarak yorumunuza katılıyorum, fiyat/performans olarak oldukça iyiydi. sıcak günlerde bol buzla daha da ferahlatıcı olabilir.
Almanyada belirttiğiniz marketleri biliyorum, bazılarında çeşit oluyor bazılarında olmuyor. Genelde o şehirde butik bira satan dükkanları arıyorum, bu turun bir önceki yazısındaki Biervana gibi. Bulamazsam da yerel bar ve marketlerde yetiniyorum.
Yazıları biraz sıklaştırdım son dönemde, devamı gelecek, sırada Stuttgart bira turu var.
Yeni yazılarda yorumlarınızı alabilmek dileğiyle..